Halbuki yıllar geçmesine rağmen hala o canlılığı, o çekici ve güzel duyguların çok daha derinleştiği ve eğlenceli olan evliliklerin var olduğunu fark edebilmek hiçte zor değil.
“Çok eşliliği” savunanların bilimin tanımıyla hayatın amacının hayatta kalmak ve üremek olduğunu belirttiklerini görüyoruz.
Çok eşlilik felsefesinin temeli bu düşüncedir ve bu konu hakkındaki savunmalar bu düşünceden yola çıkar.
Peki ya İNSANIN amacı?
Evet her canlının hayatta kalma ve üreme amacı vardır. İnsanın amaçlarından da BİRİdir.
Evrendeki en değerli varlık olan insanı hayvanlarla bir tutmanın amacının bağlılık korkusunu örtebilmek olduğunun açıkça farkına vardım.
Çünkü bende bu yoldan geçtim.
Günlük, haftalık ilişkilerin amacı “cinsel ihtiyacı gidermek” ya da “ego tatmini” dir.
Bu düşünce ise bizi doyumsuzluktan ve dolayısıyla boşa zaman harcamaktan öteye götüremez. Ego her zaman daha fazlasını isteyecektir.
Eşlerin birbirlerine fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak alışması zaman isteyen bir şey. Bu bilimsel bir kanıttır.
Duygusuz cinsellik sesi çıkmayan bir enstrümana ya da asitsiz bir kolaya benzetilebilir. Enstrüman istediği kadar çekici olsun, ses çıkmadıktan sonra neye yarar ki?
Bu yüzden önemli olan nicelik değil nitelik.
Evet her şey çekicilikle başlıyor ancak bunun gerçekten özel bir ilişkiye dönüşmesinin bizim ve hoşlandığımız kadının kaliteli, yaratıcı, insanlar olup olmamasına, açık bir iletişime ve birbirine olan güvene bağlı olduğunu düşünüyorum.
Çekicilik derken ilişkiyi özel ve müthiş kılan diğer şeyleri unutmayalım. Masumiyet gibi, fedakarlık gibi, bağlılık gibi...
Bunları sadece uzun süreli bir ilişkide bulabiliriz.
Tabi buraya varabilmek için "çekicilik ustası" olmamız gerek önce. Böylece diğer insanlardan daha çekici, eğlenceli ve sağlıklı ilişkiler yaşama ihtimalimiz de artar.
Nasıl İstediğin Herkezi Anında Etkileyeceğini Öğrenmek İçin Tıkla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder